MAUNDY THURSDAY - 2006

Umutsuzluğun yavaş yavaş umuda dönüşmesine şahit olacaksınız.

KONUSU: Umutsuz iki insanın birbirlerine umut ışığı olmasını konu alıyor. Jung Yun Soo (Kang Dong Won), tecavüz ve cinayet suçundan hapishanededir ve hakkında idam kararı verilmiştir. Moon Yu Jung (Lee Na-Young) ise, yaşamayı istemeyen ve bunun için de sürekli intihar teşebbüsünde bulunan bir genç kızdır. Bu ikilinin tanışması kendilerini tanımalarını sağlayacaktır. 

Jung Yun Soo'nun hayatı çocukluğundan itibaren kötü bir şekilde devam etmektedir. Hani şans bir kere gülmeyince bir daha gülmez derler ya işte Yun Soo'nun hayatını da bu söz özetliyor. Küçük yaşlardayken kardeşiyle birlikte sokakta hayat mücadelesi vermeye başlarlar. Kardeşi görme yetisini kaybetmiştir ve bir başına ona da kendisine de bakmakla yükümlüdür.

Filmin içinde işlenen o kadar çok trajedi var ki hangisinin daha kötü, daha zor bir durum olduğunu düşünmeyi bile istemeyeceksiniz.

Jung Yun Soo, evlenir ve paraya ihtiyacı olduğu bir zaman da arkadaşlarıyla beraber bir eve hırsızlık için girer. Fakat o evden çıkarken artık bir cinayet suçlusudur. Bunun sonucunda da ölüme mahkum edilir.

Moon Yu Jung, varlıklı bir ailenin kızıdır. Dışarıdan bakıldığında hiç bir derdi olmayan biri gibidir ama hiç kimsenin bilmediği bir yükü vardır. Bu yük ona ağır gelmektedir ve yaşamak istememektedir. Bunun için de sürekli intihara teşebbüs etmektedir.

Aynı zamanda Yu Jung, Jung Yun Soo'nun kardeşinin bir şükran gününde duyduğu şarkıyı söyleyen şarkıcıdır. Kardeşinin sevdiği bu şarkıcıyı Jung Yun Soo da görmek ister.

Moon Yu Jung'un teyzesi hapishanedeki görüşlere giden bir gönüllüdür ve Yu Jung'u da götürmek ister. Yu Jung bunu karşı çıksa da görüşe gider. Görüşüne gittiği kişi ölüm cezası olan Jung Yun Soo'dur. 

İkili hiç istemedikleri bu görüşü her Perşembe bir oda da gerçekleştirmek zorundadırlar. İşkence gibi gelen bu görüşler artık bir zaman sonra işkence olmaktan çıkmıştır ve Perşembe günlerini iple çekmeye başlamışlardır. Birbirleri sayesinde kendilerini de tanışmışlardır ve hiç kimseye söylemedikleri sırlarını da paylaşmışlardır.

Peki bu ikilin sonu ne olacaktır?

Yeşeren umutları gerçekleşecek midir?

Okuduğunuz için teşekkür ederim, hoşçakalın.